Boşalma ile ilgili hastalıklar arasında en sık görülen ve tıbbi dilde “prematür ejakülasyon” ve “ejakülasyo precox” gibi isimlerle adlandırılan erken boşalma, tüm dünyada 18-70 yaş arasındaki erkeklerin % 22,7′sini ve dolayısıyla aynı oranda çifti etkileyen bir hastalıktır. Bu orana göre Türkiye”de 2009 yılı itibariyle tahmini 4.829.901 erken boşalma problemi yaşayan erkek bulunmaktadır. Bu sayı yurtdışı verileriyle Türkiye için hesaplanan tahmini rakamdır ve ülkemiz için gerçek rakamların hesaplanması amacıyla Türk Androloji Derneği tarafından 16 ilde 2700 erkeğin katılacağı çalışma başlatılmış olup bu sayede, Türkiye’de ilk defa, genel nüfustaki erken boşalma oranı hesaplanmış olacaktır.
Tıbbı dilde çeşitli tanımları olan erken boşalmanın kanıta dayalı ilk tanımı 2008 yılında Uluslararası Cinsel Tıp Cemiyeti tarafından yapılmıştır. Bu tanıma göre erken boşalma cinsel birleşmenin başlamasından itibaren boşalmanın geciktirilememesidir ve aşağıdaki cinsel fonksiyon bozuklukları ile karakterizedir.
Erken boşalmanın sayısal olarak ifadesi ise erkek cinsel organının kadın cinsel organıyla birleşmesinden sonra boşalma ya da boşalmamak için geri çekmeye kadar geçen zamanın 0,9 (54saniye) dakikadan az olmasıdır. Bu tanım ağır derecede erken boşalmayı ifade ederken bu sürenin 0,9-1,3 dakika (54-78 saniye) arasında olması muhtemel erken boşalma problemini gösterir. Erken boşalmayı hayat boyu var olan ve önceleri yokken sonradan ortaya çıkan hastalık olarak ikiye ayırmak mümkündür. Sonradan ortaya çıkan erken boşalma probleminde sebepler genellikle prostat iltihabı, hipertiroidi gibi hormonal bozukluklar, psikolojik ve sinirsel hastalıklar olup bu hastalıkların tedavisiyle erken boşalmada düzelmeler görülmektedir. Ancak hastaların büyük çoğunluğunu oluşturan hayat boyu olan erken boşalmanın tedavisi daha karmaşık ve zordur.
Tedavi:
Erken boşalmanın ilaçla tedavisi
Erken boşalma tedavisi için en çok kullanılan yöntem ağızdan kullanılan ilaçlardır. Bu amaçla SSRI (Selektif Seratonin Reuptake İnhibitörü) olarak bilinen ilaçlar kullanılmaktadır ve bu ilaçların genel kullanımı her gün ağızdan bir tablet alınması şeklindedir. Bu tedavi yöntemi ile boşalmadaki gecikme tedavi başlanmasından 5-10 gün sonra gerçekleşmeye başlar ve ilaç kullanıldığı sürece devam eder. Yorgunluk, bulantı, terleme, esneme gibi yan etkiler görülebilir ve tedavi başlanmasından sonraki ilk bir haftada ortaya çıkar, 3-4 hafta içerisinde azalarak kaybolur. Bu tedavinin dezavantajları hasta tarafından her gün ilaç kullanma gereği ve ortaya çıkan yan etkilerdir.
SSRI türü ilaçların tedavideki etkisine rağmen günlük kullanım gereği ve yan etkiler sebebiyle hastaların tedaviye devam etme oranının düşük olmasının sonucu olarak aynı tür ilaçların yeni formu olan “dapoksetin” geliştirilmiştir. Bu ilaç ilişkiden 1-3 saat önce kullanılmakta, her gün kullanım zorunluluğunun olmaması ve bu sayede yan etkilerin daha az görülmesi hasta memnuniyetini ve tedavi başarısını artırmaktadır.
Erken boşalma için “dapoksetin” tedavisi yanında ayrıca sertleşme problemi olan erkeklerde bir PDE-5 inhibitörü tedaviye eklenebilir. Genellikle SSRI inhibitörleri ile birlikte kullanılabilen PDE-5 inhibitörlerinin sertleşme düzeyini arttırarak, boşalma sonrası tekrar sertleşme için gereken zamanı kısaltma ve bu sayede performans endişesini azaltarak etki gösterdiği düşünülmektedir.
Tedavide lokal anestezik kremlerin kullanımı
Erken boşalma tedavisinde kullanılan diğer bir yöntem lokal anestezik içeren kremlerin kullanımıdır. İlişki öncesi penise uygulanan krem/jel/spreyler peniste duyu kaybı oluşturarak boşalmayı geciktirmektedir.
Erken boşalmada psikolojik tedavi
Erken boşalmanın nedenleri arasında sayılan psikolojik problemlerin tedavisi hastalığın gerilemesini sağlayabilmektedir. Genellikle görülen psikolojik problemler hastanın eşi ile olan seksüel sorunları veya ilişkideki geçimsizliklerdir.
Davranışsal tedaviler
Bu tedavi metodunda uygulanan yöntemler hastaların cinsel ilişki sırasında erken boşalmayı önleyecek bazı manevralar yapmasında dayanmaktadır. Bu manevralar “dur-başla” (stop-start) ve “sıkma” teknikleridir.
Dur-başla tekniği aşamalı bir tekniktir ve her aşama ortalama 2 hafta sürmekte ve her hafta en az üç kez önerilen manevraların yapılması gerekmektedir. Bu manevralar penis uyarılmasının azaltılmasını ve bu sayede boşalmanın geciktirilmesini amaçlamaktadır.
Sıkma tekniği ise ilişki sırasında boşalma hissedildiğinde ilişkinin durdurularak penis uç kısmının boşalma hissi geçene kadar sıkılması ve bu sayede boşalmanın geciktirilmesidir.
Cerrahi tedaviler
Erken boşalmada cerrahi tedavi mantığı penisin bu hastalarda aşırı duyarlı olması varsayımına dayanmakta penise giden sinirlerin çeşitli yollarla kesilmesiyle bu aşırı duyarlılığın azaltılması hedeflenmektedir. Ancak bu yöntem geriye dönüşsüz bir yöntem olup nadiren uygulanmaktadır.