Sorunlarla başa çıkabilmenin ilk adımı...

H. Sibel KILIÇOĞLU

Uzm. Psikolojik Danışman / Psikoterapist

SOMATİZASYON BOZUKLUĞU

Okuma : 1064 | 16 Ekim 2020

Somatoform bozukluklar, uzun yıllar süren, kendini tekrarlayan, çoğul ve belirgin vücut (somatik) semptomlar ile karakterize edilir. Vücut semptomları (ağrı, kusma, felç, körlük) istemli olarak kontrol altında değildir, hastanın şikayetlerinin fiziksel sebepleri yoktur ve psikolojik sebeplerden dolayı ortaya çıktıklarına inanılır. Bu belirtilerden bazıları hayalidir, bazıları ise örneğin tek bacağın felç olması gibi semptomlar gerçek gibi görünebilir. Somatoform bozukluklarda, normal vücut işlemleri daha şiddetli algılanır ve kişi tarafından bedensel bir hastalığın belirtisi olarak görülür. Çoğunlukla kişiden kişiye göre değişen bir tetikleyici söz konusudur (örneğin stres, hayat içindeki sıkıntı verici durumlar) ve bunlar normal bir bedensel tepkiye sebep olur. Kalp daha hızlı atmaya başlar, insan gerilir veya mide ağrıları çeker. Bu durumda bazı hastalar kendilerine “Bu ne anlama geliyor? Bende hangi hastalık var?” sorusunu sormaya başlar. Kendilerini sürekli dinler dururlar. Sonuç olarak, kişi rahatsızlıklarına dikkatini ne kadar yoğunlaştırırsa, rahatsızlıkların şiddeti o kadar artar. Bu tür rahatsızlıkları olan kişiler, bu rahatsızlıkların nedenini bulabilmek için genelde tekrar tekrar doktora başvururlar, ancak hekimler tarafından herhangi bir bedensel rahatsızlığın bulunamaz. Fakat bedensel olarak bir rahatsızlığın bulunamadığına dair pozitif sonuçlar yine de hastaları sakinleştirmeye yetmez; bir problem olduğu fikrinden emindirler. Somatoform bozukluklarına sahip kişiler sürekli olarak kendilerine dikkat etme ve koruma amacıyla birçok faaliyetten uzak durup kaçınma eğilimi gösterirler.

Eskiden histeri olarak adlandırılan bir çeşit somatoform bozukluğudur, günümüzde somatizasyon bozukluğu olarak adlandırılmaktadır ve nispeten seyrek görülmektedir. Somatizasyon bozukluğu 30 yaşından önce başlar, birkaç yıl boyunca sürer ve fiziksel herhangi bir sebebi olmayan ancak psikolojik sorunlar veya sıkıntı tarafından tetiklenen birden fazla belirtiyle örneğin, ağrı, gastrointestinal, cinsel ve nörolojik problemlerle kendini gösterir. Somatizasyon bozukluğu paranoya gibi çeşitli kişilik bozuklukları ile de bağdaştırılır. Stresli durumlarla başa çıkma, sıkıntı belirtme veya arzu edilen ilginin elde edilmesine yönelik yöntemlerdir. DSM IV-TR’a göre Somatizasyon Bozukluğu şöyle ifade edilir:

 

  1. Birkaç yıllık bir dönem içinde ortaya çıkan, tedavi arayışları ya da toplumsal, mesleki ya da önemli diğer işlevsellik alanında bozulma ile sonuçlanan ve 30 yaşından önce başlayan çok sayıda fizik yakınma öyküsünün olması.

 

  1. Aşağıdaki tanı ölçütlerinden her biri karşılanmış olmalıdır. Herhangi tek bir semptom bu bozukluğun gidişi sırasında herhangi bir zamana ortaya çıkabilir.

 

(1) dört ağrı semptomu: En az dört ayrı yer ya da işlevle ilişkili ağrı öyküsünün olması.(örn. baş, karın,sırt, eklemler, ekstremiteler, göğüs, rektum, menstruasyon sırasında, cinsel ilişki sırasında ya da idrar yapma sırasında)

 

(2) iki gastro intestinal semptom: Ağrı dışında en az iki gastrointestinal semptom öyküsünün bulunması (örn.bulantı, şişkinlik, gebelik sırasında olanın dışında kusma, diyare ya da birçok değişik yiyeceğin dokunması.)

 

(3) bir cinsel semptom: Ağrı dışında en az bir cinsel ya da üreme organlarıyla ilgili semptom öyküsünün olması (örn. cinsel ilgisizlik, erektil ya da ejakülatuvar işlev bozukluğu, menstruasyonların düzensiz olması, aşırı nestruel kanama, gebelik boyunca kusma)

 

(4) Bir psödonörolojik semptom: Ağrı ile sınırlı olmayan ve nörolojik bir durumu düşündüren en az bir semptom ya da defisit öyküsünün bulunması (koordinasyon ya da denge bozukluğu gibi konversiyon semptomları, paralizi ya da lokalize güç yitimi, yutma güçlüğü ya da boğazda düğümlenme duygusu, afoni, üriner retansiyon, hallüsinasyonlar, dokunma ya da ağrı duyumu yitimi, çift görme, körlük, sağırlık, katılmalar; amnezi gibi dissosiyatif semptomlar; bayılma dışında bilinç yitimi)

 

  1. Aşağıdakilerden ya (1) ya da (2) vardır:

 

(1) yeterli bir incelemeden sonra B Tanı Ölçütlerindeki semptomların hiçbiri bilinen genel tıbbi bir durum ya da bir maddenin (örn. Kötüye kullanılabilen bir ilaç, tedavi için kullanılan bir ilaç) doğrudan etkileri ile tam açıklanmaz.

 

(2) ilişkili genel tıbbi bir durum olsa bile fizik yakınmalar ya da bunların bir sonucu olarak ortaya çıkan toplumsal ya da mesleki bozulma, öykü, fizik muayene ya da laboratuvar bulgularına göre beklenenden çok daha fazladır

 

  1. Bu semptomlar amaçlı olarak ortaya çıkartılmamakta ya da bu tür semptomları varmış gibi davranılmamaktadır.

 

Tedavi

Somatoform bozukluklarında psikoterapi ile hastanın bedensel rahatsızlıklarıyla nasıl başa çıkabileceği ve günlük işlerinin üstesinden nasıl gelebileceğini öğrenmesiyle tedavi mümkündür.

 Vücut semptomları (ağrı, kusma, felç, körlük) istemli olarak kontrol altında değildir, hastanın şikayetlerinin fiziksel sebepleri yoktur ve psikolojik sebeplerden dolayı ortaya çıktıklarına inanılır. Bu belirtilerden bazıları hayalidir, bazıları ise örneğin tek bacağın felç olması gibi semptomlar gerçek gibi görünebilir. Somatoform bozukluklarda, normal vücut işlemleri daha şiddetli algılanır ve kişi tarafından bedensel bir hastalığın belirtisi olarak görülür. Çoğunlukla kişiden kişiye göre değişen bir tetikleyici söz konusudur (örneğin stres, hayat içindeki sıkıntı verici durumlar) ve bunlar normal bir bedensel tepkiye sebep olur. Kalp daha hızlı atmaya başlar, insan gerilir veya mide ağrıları çeker. Bu durumda bazı hastalar kendilerine “Bu ne anlama geliyor? Bende hangi hastalık var?” sorusunu sormaya başlar. Kendilerini sürekli dinler dururlar. Sonuç olarak, kişi rahatsızlıklarına dikkatini ne kadar yoğunlaştırırsa, rahatsızlıkların şiddeti o kadar artar. Bu tür rahatsızlıkları olan kişiler, bu rahatsızlıkların nedenini bulabilmek için genelde tekrar tekrar doktora başvururlar, ancak hekimler tarafından herhangi bir bedensel rahatsızlığın bulunamaz. Fakat bedensel olarak bir rahatsızlığın bulunamadığına dair pozitif sonuçlar yine de hastaları sakinleştirmeye yetmez; bir problem olduğu fikrinden emindirler. Somatoform bozukluklarına sahip kişiler sürekli olarak kendilerine dikkat etme ve koruma amacıyla birçok faaliyetten uzak durup kaçınma eğilimi gösterirler.

Eskiden histeri olarak adlandırılan bir çeşit somatoform bozukluğudur, günümüzde somatizasyon bozukluğu olarak adlandırılmaktadır ve nispeten seyrek görülmektedir. Somatizasyon bozukluğu 30 yaşından önce başlar, birkaç yıl boyunca sürer ve fiziksel herhangi bir sebebi olmayan ancak psikolojik sorunlar veya sıkıntı tarafından tetiklenen birden fazla belirtiyle örneğin, ağrı, gastrointestinal, cinsel ve nörolojik problemlerle kendini gösterir. Somatizasyon bozukluğu paranoya gibi çeşitli kişilik bozuklukları ile de bağdaştırılır. Stresli durumlarla başa çıkma, sıkıntı belirtme veya arzu edilen ilginin elde edilmesine yönelik yöntemlerdir. DSM IV-TR’a göre Somatizasyon Bozukluğu şöyle ifade edilir:

 

  1. Birkaç yıllık bir dönem içinde ortaya çıkan, tedavi arayışları ya da toplumsal, mesleki ya da önemli diğer işlevsellik alanında bozulma ile sonuçlanan ve 30 yaşından önce başlayan çok sayıda fizik yakınma öyküsünün olması.

 

  1. Aşağıdaki tanı ölçütlerinden her biri karşılanmış olmalıdır. Herhangi tek bir semptom bu bozukluğun gidişi sırasında herhangi bir zamana ortaya çıkabilir.

 

(1) dört ağrı semptomu: En az dört ayrı yer ya da işlevle ilişkili ağrı öyküsünün olması.(örn. baş, karın,sırt, eklemler, ekstremiteler, göğüs, rektum, menstruasyon sırasında, cinsel ilişki sırasında ya da idrar yapma sırasında)

 

(2) iki gastro intestinal semptom: Ağrı dışında en az iki gastrointestinal semptom öyküsünün bulunması (örn.bulantı, şişkinlik, gebelik sırasında olanın dışında kusma, diyare ya da birçok değişik yiyeceğin dokunması.)

 

(3) bir cinsel semptom: Ağrı dışında en az bir cinsel ya da üreme organlarıyla ilgili semptom öyküsünün olması (örn. cinsel ilgisizlik, erektil ya da ejakülatuvar işlev bozukluğu, menstruasyonların düzensiz olması, aşırı nestruel kanama, gebelik boyunca kusma)

 

(4) Bir psödonörolojik semptom: Ağrı ile sınırlı olmayan ve nörolojik bir durumu düşündüren en az bir semptom ya da defisit öyküsünün bulunması (koordinasyon ya da denge bozukluğu gibi konversiyon semptomları, paralizi ya da lokalize güç yitimi, yutma güçlüğü ya da boğazda düğümlenme duygusu, afoni, üriner retansiyon, hallüsinasyonlar, dokunma ya da ağrı duyumu yitimi, çift görme, körlük, sağırlık, katılmalar; amnezi gibi dissosiyatif semptomlar; bayılma dışında bilinç yitimi)

 

  1. Aşağıdakilerden ya (1) ya da (2) vardır:

 

(1) yeterli bir incelemeden sonra B Tanı Ölçütlerindeki semptomların hiçbiri bilinen genel tıbbi bir durum ya da bir maddenin (örn. Kötüye kullanılabilen bir ilaç, tedavi için kullanılan bir ilaç) doğrudan etkileri ile tam açıklanmaz.

 

(2) ilişkili genel tıbbi bir durum olsa bile fizik yakınmalar ya da bunların bir sonucu olarak ortaya çıkan toplumsal ya da mesleki bozulma, öykü, fizik muayene ya da laboratuvar bulgularına göre beklenenden çok daha fazladır

 

  1. Bu semptomlar amaçlı olarak ortaya çıkartılmamakta ya da bu tür semptomları varmış gibi davranılmamaktadır.

 

Tedavi

Somatoform bozukluklarında psikoterapi ile hastanın bedensel rahatsızlıklarıyla nasıl başa çıkabileceği ve günlük işlerinin üstesinden nasıl gelebileceğini öğrenmesiyle tedavi mümkündür.